17 Şubat 2012 Cuma

A HARFİ-2

A HARFİ-2


âşüfte (F.) [ 1 [آشفته .iffetsiz kadın. 2.perişan.

âşüftedil (F.) [ آشفته دل ] gönlü perişan.

ât (A.) [ ات ] çoğul eki -ler, -lar.

at’ime (A.) [ اطعمه ] taamlar, yiyecekler.

atâ (A.) [ عطاء ] bağış, ihsan, bahşiş.

atâbahş (A.-F.) [ عطا بخش ] bahşiş veren, ihsanda bulunan.

atâlet (A.) [ 1 [عطالت .durgunluk. 2.tembellik.

ataş (A.) [ عطش ] susuzluk.

atâyâ (A.) [ عطایا ] bağışlar, ihsanlar, bahşişler.

atebât (A.) [ 1 [عتبات .eşikler. 2.şiîlerin ziyaret yerleri Necef, Kerbela, Kâzımiye.

atebe (A.) [ عتبه ] eşik.

ateh (A.) [ عته ] bunama.

ateh getirmek bunamak.

âteş (F.) [ آتش ] ateş.

âteşbâr (F.) [ آتش بار ] ateş yağdıran.

âteşbâz (F.) [ آتشباز ] fişekçi.

âteşdân (F.) [ 1 [آتشدان .mangal. 2.ocak.

âteşdem (F.) [ آتش دم ] acı sözlü.

âteşefrûz (F.) [ آتش افروز ] ateş yakan.

âteşfâm (F.) [ 1 [آتش فام .ateş rengi. 2.kırmızı.

âteşfeşân (F.) [ آتش فشان ] ateş saçan.

âteşgâh (F.) [ آتشگاه ] ateşkede, ateşperest tapınağı.

âteşgede (F.) [ آتشگده ] ateşkede, ateşperest tapınağı.

34

âteşgîre (F.) [ 1 [آتش گيره .maşa. 2.çıra.

âteşgûn (F.) [ آتش گون ] ateş rengi, kırmızı.

âteşî (F.) [ 1 [آتشی .ateşli. 2.öfkeli, kızgın. 3.acı, dokunaklı. 4.cehennemlik.

âteşîn (F.) [ 1 [آتشين .ateşli. 2.hararetli.

âteşkâr (F.) [ آتش کار ] külhancı, ateşçi.

âteşmizâc (F.-A.) [ آتش مزاج ] sert mizaçlı.

âteşpâre (F.) [ آتش پاره ] kıvılcım.

âteşperest (F.) [ آتش پرست ] ateşe tapan, ateşperest.

atf (A.) [ 1 [عطف .eğme. 2.bağlaç. 3.çevirme,yöneltme.

atfen (A.) [ عطفا ] atıfta bulunarak,

atfetmek yöneltmek, vermek.

âtıf (A.) [ 1 [عاطف .şefkatli. 2.meyleden. 3.bağlayan.

âtıfet (A.) [ عاطفت ] şefkat gösterme.

âtıfetkâr (A.-F) [ عاطفتکار ] şefkat gösteren, gözeten.

âtıl (A.) [ 1 [عاطل .yararsız. 2.tembel.

âtî (A.) [ 1 [آتی .gelecek.

âtîdeki (A.-T.) [ ] ilerideki, aşağıdaki, gelecek olan.

atîk (A.) [ 1 [عتيق .eski, antik. 2.asil. 3.özgür.

atîka (A.) [ 1 [عتيقه .eski, antik. 2.asil. 3.özgür.

atîkiyyât (A.) [ عتيقيات ] arkeoloji.

âtiye (A.) [ آتيه ] gelecek.

âtiyen (A.) [ 1 [آتيا .gelecekte. 2.aşağıda görüleceği gibi.

âtiyülbeyân (A.) [ آتی البيان ] aşağıda açıklanacak olan.

35

âtiyüzzikr (A.) [ آتی الذکر ] aşağıda zikredilecek olan.

atiyyât (A.) [ عطيات ] bağışlar, ihsanlar.

atiyye-i seniyye [ عطيهء سنيه ] padişah tarafından verilen hediye.

atlas (A.) [ 1 [اطلس .atlas kumaş. 2.büyük harita, dünya haritası.

atnâb (A.) [ 1 [اطناب .ipler. 2.çadır ipleri. 3.ağaç kökleri.

ats (A.) [ عطس ] hapşırma, aksırma.

atse (A.) [ عطسه ] hapşırık, aksırık.

atş (A.) [ عطش ] susuzluk.

atşân (A.) [ عطشان ] susuz, susamış.

attar (A.) [ عطار ] attar, baharatçı.

attârî (A.-F.) [ 1 [عطاری .attarlık. 2.attar dükkanı.

atûfet (A.) [ عطوفت ] şefkat.

avâid (A.) [ عوائد ] gelirler.

avâkıb (A.) [ 1 [عواقب .sonuçlar. 2.sonlar.

avâlim (A.) [ عوالم ] âlemler, dünyalar.

avâm (A.) [ عوام ] halk tabakası.

avâmil (A.) [ 1 [عوامل .etkenler, faktörler.

avâmpesend (A.-F.) [ عوام پسند ] halkın beğendiği.

avân (A.) [ اوان ] zaman.

âvâre (F.) [ آواره ] aylak.

âvâreser (F.) [ آواره سر ] aylak.

avârız (A.) [ 1 [عوارض .belalar. 2.engeller. 3.geçici vergi.

avârif (A.) [ عوارف ] bilginler, arifler.

36

âvâz (F.) [ آواز ] ses.

âvâze (F.) [ 1 [آوازه .bağırma. 2.ün.

avdet (A.) [ عودت ] geri dönüş.

avdet etmek dönmek.

avene (A.) [ عونه ] yardakçılar, avene.

âvîze (F.) [ آویزه ] asılı.

avn (A.) [ عون ] yardım.

avrât (A.) [ عورات ] kadınlar.

avret (A.) [ عورت ] kadın.

âyâ (F.) [ آیا ] acaba.

ayân (A.) [ عيان ] açık, belli, aşikâr.

ayâr (A.) [ عيار ] ayar.

âyât (A.) [ آیات ] ayetler.

ayb (A.) [ عيب ] ayıp.

âyet (A.) [ 1 [آیت .ayet. 2.işaret.

âyîn (F.) [ 1 [آیين .tören. 2.ayin. 3.din.

âyine (F.) [ آینه ] ayna.

âyînhân (F.) [ آیين خوان ] ayin okuyan.

ayn (A.) [ 1 [عين .göz. 2.tıpkı. 3.ayın harfi.

aynen (A.) [ عينا ] tıpkı, aynen, olduğu gibi.

ayniyye (A.) [ 1 [عينيه .taşınabilir değerli eşya. 2.göz hastalıkları bölümü.

ayniyyet (A.) [ عينيت ] aynılık.

aynülyakîn (A.) [ عين اليقين ] kesin, kesin bilgi.

37

ayş (A.) [ عيش ] yaşama, keyif alma, gününü gün etme.

ayyâr (A.) [ 1 [عيار .kurnaz. 2.düzenbaz.

ayyârî (A.-F.) [ 1 [عياری .kurnazlık. 2.düzenbazlık.

azâb (A.) [ عذاب ] azap.

azab (A.) [ عزب ] bekar.

azâbengiz (A.-F.) [ عذاب انگيز ] azap veren.

âzâd (F.) [ آزاد ] özgür.

âzâde (F.) [ آزاده ] özgür.

âzâdî (F.) [ آزادی ] özgürlük.

azamet (A.) [ 1 [عظمت .büyüklük, ululuk. 2.çalım.

âzâr (F.) [ 1 [آزار .incitme. 2.inciten.

azdâd (A.) [ اضداد ] zıtlar, karşıtlar.

âzer (F.) [ 1 [آذر .ateş. 2.Âzer ayı.

âzerâsâ (F.) [ 1 [آذرآسا .ateş gibi. 2.ateş rengi.

azil (A.) [ عزل ] görevden alma.

âzim (A.) [ عازم ] kararlı.

azîm (A.) [ عظيم ] büyük.

azîmet (A.) [ عزیمت ] gitme, yola çıkma.

azimet etmek gitmek.

aziz (A.) [ عزیز ] değerli, saygın.

azîzan (A.-F.) [ عزیزان ] değerliler.

azîze (A.) [ 1 [عزیزه .sevgili. 2.saygın.

azl (A.) [ عزل ] görevden alma.


azm (A.) [ 1 [عزم .azim. 2.niyet.

azm (A.) [ عظم ] kemik.

âzmâyiş (F.) [ آزمایش ] deneme, sınama.

âzmend (F.) [ آزمند ] hırslı.

azrâ (A.) [ عذرا ] bâkire.

azrâil (A.) [ عزدائيل ] Azrail.

azrar (A.) [ اضرار ] zararlar.

azulât (A.) [ عضلات ] adaleler.

âzürde (F.) [ آزرده ] incinmiş, gücenmiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder